Aile Üzerine -1-

Öncelikle herhangi bir yerde bu şekilde yazma konusunda bu yazım benim için bir ilk olmuş olacak. Bu yüzden bu ve bundan sonraki(inşallah) yazılarımda kusurlarım ya da cümlelerimde düşüklük olursa af ola. Bunu zamanla daha iyiye götürmek için ve siz değerli okurlara faydalı olmak için gayret göstereceğim…

Bir milletin geleceği hakkında kehanette bulunmak isteyenler, o milletin yetişmekte olan nesline baksalar verecekleri karar yüzde yüz isabet eder. (Anonim)
Aile, toplumu oluşturan temel yapı taşıdır tıpkı hücrelerin birleşip dokuları, dokuların birleşip organları, organların da birleşip organizmayı oluşturduğu gibi. Aile de toplumun bir nevi hücresi konumundadır. Yeni nesiller aile ile ortaya çıkar ve bu nesiller geleceğin nesillerini oluşturarak yeni aileler ve dolayısıyla toplumun dinamik yapısını ortaya çıkarır. Bu düzen rutin bir şekilde devam eder ve toplumun varlığı bu şekilde sağlanmış olur.
Aile yukarıda saydığımız maddi diyebileceğimiz işlevlerinin yanı sıra toplum içinde bugüne kadar dayanışmanın, birliğin, birlikteliğin de sembolü olmuştur. Anne ve babanın kaptanlığında mürettebatı da çocuklar olan bir gemiyi en güvenli şekilde karaya ulaştırmak şeklinde de tasvir edebiliriz aileyi. Temeli sevgiye dayanan huzurlu ve bacasından siyah değil beyaz dumanlar çıkaran bir mekândır aile.

Sevgi demişken bir yerde okumuş olduğum şu sözü sizinle paylaşmak istiyorum: “Sevmek, hayat sofrasındaki bir tabak mutluluğu paylaşırken, sırf o daha çok mutluluk tatsın diye aç kalmaktır.” Bu cümleyi ailenin sultanı, kraliçesi ne derseniz deyin, anne için şu şekilde bir kez daha düzenleyebiliriz: “Eğer aileniz de 3 kişi var ve buzdolabınızda 2 dilim pastanız kalmış ise, aç olduğu halde ben tokum siz yiyin diyen kişi annedir.” Buradan da anlaşılacağı gibi ailede sevgi olgusu çok önemlidir. Sevgi olmayan bir ailenin zaten ayakta kalması da beklenemez doğrusu. Anne, baba ve çocuklar arasındaki sevgi sonucunda aile birbirine kenetlenir. Sevginin, dokunmanın ne kadar önemli olduğunu anne ile yeni doğan çocuğu arasındaki akıl almaz sevgi örneği en iyi açıklar niteliktedir. Annenin bebeğe dokunması, okşaması, sevmesi, emzirmesi çocuk için annenin bir güven kaynağı hâline gelmesinde başrolü oynamaktadır. Ünlü Psiko-sosyal gelişim kuramcısı Erik Erikson’un kuramı da bunu destekler niteliktedir. Nitekim annenin çocuğuna karşı sevgi göstermemesi, ona dokunmaması, gerektiği zaman beslememesi çocuk tarafından annenin güvenli bir liman olmayacağı şeklinde algılanabilmektedir. Nerde karşıma çıktığını hatırlamıyorum ama okuduğum bir yazıda sevgiden mahrum, hiç dokunulmayan, sevilmeyen bebeklerin belli bir zaman sonra vefat edebileceği durumunun bile ortaya çıkabileceği yapılan araştırmalar sonucunda ifade edilmiş. Bu yüzden siz değerli okurlar çocuğumuz varsa sevelim, okşayalım ve beslenme vakti geldiği zaman da zamanında beslemeye dikkat edelim, aradaki sevgi bağlarının oluşması için bunlar çok önemlidir.

Ailemiz bizim her şeyimiz ona sahip çıkalım…
Devamının gelmesi dileğiyle hoşça kalın gününüz, günleriniz hayırlı olsun…
         Ömer Faruk KAYA

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
emoji-5
Emoji
Aile Üzerine -1-

Bültenimize abone olun, yeni haberleri bildirelim.

Yalıhüyük hakkındaki yeni haberlerden haberdar olmak için ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yalıhüyük.com ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!