Rahman olan, Rahim olan, Kahhar olan, Alim olan, Hafıd olan, Müzil olan, Hakem olan, Habir olan Basir olan, Yüce Allah’ın isimleriyle 2.bölüme başlayalım inşallah…
Nihayet ellinci gün gelir çatar. Şafak ile birlikte sabah namazını eda ettikten sonra ordu-yu son büyük hücum için teftişe çıkar. Ve Yüksek tepeye çıkıp Hz.Peygamber (sav) Efendimi-zin müjdesine mahzar olan Osmanlı ordusunu seyreder. Sonra aşağı inip ordunun yanında mer-kezdeki yerini alır. Besmeleyi Şerif ve Allah Allah nidalarıyla hücuma geçer ve ellerine geçir-dikleri her türlü vasıtalarla surlara tırmanmaya çalışıyorlardı. Bu sırada Ulubatlı Hasan, otuz kadar arkadaşıyla ilk defa surlar üzerine Osmanlı sancağını dikti ise de, şehid edilir.Hareket sıkıntısı başlayınca kendisine doğru dörtnala gelen bir atlı görür. Ben beyaz, yağız (YAĞIZ Maalesef bazen yolda kalmış Yalaklar ve Salaklar dinlerinden dünyalıkları için taviz vererek kullananlarda var güya mürekkep yalamışlar meğer zehirli mürekkepmiş! ) atın üzerinde hey-betli bir şekilde yanına yaklaşıp “ Esselamun Aleyküm,” ey şanlı hükümdar; diye selam verir. Fatih “Aleyküm Selam” Ey Pir Kimsin? Ben senin yardıma çağırdığın Ubeydullah Ahrar’ım cevabını verir. Fatih siz yalnız mı geldiniz? Hayır bak kolunun yelesini açarak binlerce beyaz atlı, nur yüzlü yiğitler elerinde kılıçlar ile atlarıyla yanlarında bekliyorlar. Bu gören Fatih Sultan Mehmet Han Hz.’leri ki : “ Ya ben İstanbul'u alırım ya da İstanbul beni ” cesaret ve nidalarıyla atından inip secdeye kaparak ağlamaya başlar. Ey Sultan bitmedi birde şu tarafa bak Fatih batıya doğru bakar ve yüzlerce dervişin bir Pir’in arkasından at koşturduklarını görür. Bu Pir Fatihin yanına yaklaştığında o da “Esselamun aleymküm” Fatih “Ve Aleyküm Selam” Ey Pir Kimsin? Ben senin yardıma çağırdığın kimseyim bana Sarı Saltuk derler deyince Fatih sultan Mehmet Han Hz.’leri tekrar Rabbisine şükrederek secdeye kapanır. Ubeydullah Ahbar Hz.’leri daha bitmedi Ey müjdeli Hükümdar. Bir de şu tarafa bak; Bu sefer deniz tarafına bakar.Ve denizin üzerinde yürüyen iki Pir görür. Bunlar kimdir? Diye sorunca: Bular İlyas ve Hızır (as)’ dırlar. Bize deniz yolunu emin kılacaklar. Şimdide dört yanından gelenlere bak der. Fatih Sultan Mehmet Han bir de bakar ki; dört bir yandan akın akın ben beyaz elbiseliler görünce bunlar kimdir? Diye sorduğunda Bunlar da Ashabı Güzinler’dir.O esnada kale kapısı altında elindeki bir taşı kaleye atmaya hazırlanan birini görün bunun kim olduğunu sorunca. Bu da Hz.Eyüp El Ensari ’dir. O ilendeki taş vaktiyle ona atılıp kendisinin şehid olmasına vesile olan taştır.Şimdi o taşı onlara geri atarak yarım kalan fethi tamamlayacaktır. Bu kez de kale surlarını gösterir. Bir de ne görsünler güneş gibi parlayan, Nur saçan bir zat görür. Bunun kim olduğunu sorunca: Şeyh Hz.’leri gözleri yaş içinde Bu zat her şeyin O’nun yüzü suyu hürmetine yaratıl-dığı, iki cihan Sultanı Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimizdir.
Lütfen ayağa kalkarak bir Selatu Selam Getirelim “ ALLAHUMME SALLİ ALA SEYYİDİNE MUHAMMEDİN VE ALA ALİ MUHAMMED) Yanında duran mübarekler ise; Hz. Ebu Bekir (ra), Hz.Ömer (ra), Hz.Osman (ra), Hz.Ali (ra) deyince Fatih Sultan Mehmet Han gözyaşlarını tutamaz Cenab-ı Hakka Hamd, Peygamber’e de (sav) salavat getirir. Bir müddet sonra Hz. Peygamber’den Ubeydullah Ahrar’a işaret edilerek kalk ve yürü ey Hükümdar. Nam senin, Şan senin, devir senindir artık. Fatih hemen ayağa kalkıp atına bilenerek kılıcını çekip ordusuyla beraber ashab-ı Kiram, melekler ve evliyalar ile beraber “ haydi yiğitlerim gün bugündür, şan, şeref bugündür.” Allah resulu hakkı için Allah Allah nidalarıyla kale surlarına doğru akarlar. Nihayet saray ele geçirilir akabinde Ayasofya’ya geçerler. İstanbul elli,başka bir rivayette ise elli üç gün içinde fethedilmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han yerde yatan pırıl pırıl nur saçan bir zatı görür ve mübarek göğsünde kırmızı bir renkle “ YA VEDUD ” yazıyor…
Haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere; lütfen yorumlarınızı bekliyorum, ama lütfen. Ki bakayım kaç kardeşimiz dikkatli olarak okumuştur. Görüşünceye dek hoşça kalın dostça kalın…
Yusuf ÇAKICI – Yalıhüyük / KONYA
