Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Berat Kandili’nin önemini anlatan bir mesaj yayınlayarak, insanlığı 3 ayların gölgesinde Kur’ân ve sünneti yaşamaya çağırdı…
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Berat Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajında insanlığa kurtuluş yolunu gösterdi. Bardakoğlu, İslâm’ın Kur’ân ve Sünnet kaynaklı evrensel mesajının iyi anlaşılması gerektiğini söyleyerek, “3 aylar insanlığın yaratılışın nihai anlamını kavraması için bir fırsattır. Günah ve kusurlarımızdan dolayı tevbe etmeli, ibadetlerimizi ve dualarımızı yoğunlaştırarak Rabbimize yakınlaşmalıyız” dedi.
Bardakoğlu, “Bireysel ve toplumsal huzurumuz için, güvenilir ve doğru kaynaklara dayalı bir din algısının manevi ve ahlaki gelişimimiz için de sağlıklı bir din eğitiminin vazgeçilmez bir önem taşıdığını her geçen gün daha iyi anlıyoruz” dedi. Bardakoğlu, Kur’ân-ı Kerim’de ve Peygamberimizin hadislerinde, “inanarak ve içtenlikle yapılan bir tevbe ile Cenab-ı Mevla’ya yönelen gönüllerin, açılan ellerin geri çevrilmeyeceğinin özellikle vurgulandığını belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, “Bireysel ve toplumsal huzurumuz için, doğru ve güvenilir kaynaklara dayalı bir din algısının, manevi ve ahlaki gelişimimiz için de sağlıklı bir din eğitiminin vazgeçilmez bir önem taşıdığını her geçen gün daha iyi anlamaktayız” dedi. Bardakoğlu, Berat Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajında, “27 Ağustos Pazartesi gününü 28 Ağustos Salı’ya bağlayan gecenin bir af, merhamet ve mağfiret gecesi olan Berat Kandili’nin idrak edileceğini” kaydetti.
Bardakoğlu, Müslümanların, Yüce Allah’ın bağışlamasıyla günahlarından arınmaya umdukları, kutlu bir zaman dilimi olan bu gecenin, aynı zamanda Kur’an ayı olarak da kabul edilen rahmet ve mağfiret mevsimi mübarek Ramazan ayına yaklaşıldığını müjdelediğini belirtti.
“Bireysel ve toplumsal huzurumuz için, doğru ve güvenilir kaynaklara dayalı bir din algısının, manevi ve ahlaki gelişimimiz için de sağlıklı bir din eğitiminin vazgeçilmez bir önem taşıdığını her geçen gün daha iyi anlamaktayız” diyen Bardakoğlu, üç ayların manevi gölgesinde, İslam’ın Kur’an ve sünnet kaynaklı evrensel mesajının, günümüz insanının evrene bütüncül bakarak kendini anlamlandırması ve yaratılışın nihai anlamını kavraması için yegane fırsat olduğunun bir kez daha derinden fark edildiğini kaydetti.
Yüce İslam dininin, bir taraftan insanın özünün bozulmasını önlemeyi, diğer yandan da bireyin kendisi, çevresi ve yüce Yaratan ile ilişkilerini sağlıklı şekilde kurabilecek bir iç barış ve öz güvene kavuşmasını gaye edindiğini ifade eden Bardakoğlu, İslam dininin, dünya ve ahiret, madde ve mana dengesi ile iman, akıl, düşünce, duygu ve bilginin ahenkli birlikteliğine büyük önem verdiğini vurguladı. Bardakoğlu, şunları kaydetti:
“Berat Kandili’nin aydınlattığı manevi ortam, bizlere böyle dengeli hayatı kurmamızı, dinin genel ibadet ve hayır anlayışına uygun olarak kendimiz ve çevremiz için yararlı davranışlarda bulunmamızı sağlayacak bir bilinci tazeleme imkanı sunmaktadır. Bu bilinç tazeleme ve yinelemenin gerçekleşebilmesi için önce Cenab-ı Hakka içtenlikle yönelmek, işlediğimiz hata ve günahlardan dolayı pişmanlık duyarak O’ndan af dilemek benzeri hata ve günahları bir daha işlememek için kararlı bir duruş sergilemek ve istikamet sahibi olmak gerekir.”
“Cenab-ı Mevla’ya açılan eller geri çevrilmez”
Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamberimizin hadislerinde, “inanarak ve içtenlikle yapılan bir tevbe ile Cenab-ı Mevlana’ya yönelen gönüllerin, açılan ellerin geri çevrilmeyeceğinin” özellikle vurgulandığını belirten Bardakoğlu, bu hadislerden şu örnekleri verdi:
“(Yine onlar, çirkin iş yaptıkları, yahut kendilerine haksızlık ettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile işledikleri günahlar üzerinde ısrar etmeyenlerdir.) (Âl-i İmran 3/135); (Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan ve esirgeyendir.)(El-En’am 6/54); (Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından ‘amellerinin’ nurları aydınlanıp gider de, ‘Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla, çünkü senin her şeye gücün yeter’ derler.)(et-Tahrim 66/8); (Ey insanlar, Allah’a tevbe edin! Çünkü ben O’na günde yüz defa tevbe ederim.)(Müslim, ‘Zikr ve’d-dua ve’t-tevbe ve’l-istiğfar’, 42).”
Bardakoğlu, ferdi ve ailevi mutluluğu, toplumsal hayatı, barış, huzur, dayanışma ve kardeşlik içinde yaşama ortamını tehdit eden maddi-manevi pek çok olumsuzluğun yaşandığı günümüz dünyasında, “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayan, çok esirgeyendir” müjdesinin göz önünde bulundurulmasını isteyerek, şöyle devam etti:
“Mevlamızın bu müjdesini göz önünde bulundurarak, günah ve kusurlarımızdan dolayı tevbe etmeli, ibadetlerimizi ve dualarımızı yoğunlaştırarak Rabbimize yakınlaşmalı, Yüce Yaradanımıza, ailemize, çocuklarımıza, çevremize, milletimize ve tüm insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı tekrar hatırlayarak yeni bir ümit ve kararlılıkla geleceğe bakma melekesi kazanmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, soydaş ve dindaşlarımızın Berat Kandili’ni tebrik ediyor ve bu gecenin, ülkemizin, İslam aleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna, bütün müminlerin tevbelerinin ve dualarının kabul edilerek arınma ve affedilmelerine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”
