Seydişehir'in Ulukapı Mahallesi'nde ikamet eden Ömer Yayla, yazdığı şiirlerle Anadolu insanın sorunlarını dile getiriyor…
Öğrencilik yıllarında 13 yaşındayken Türkçe Öğretmeni'nin teşviki ile şiir yazmaya başlayan Ömer Yayla, 28 yıldır yazdığı 374 şiirle okuyucularının beğenisini kazanıyor.
Serbest stilde yazdığı şiirlerinin her birinin yaşamın bir parçasında yerinin olduğunu belirten Yayla, şiir sayısının 500'e ulaştığında bir şiir kitabı çıkarmak istediğini söyledi. Sizler için seçtiğimiz Köylü Mehmet Efendi adlı şiirinin hikayesini de bizimle paylaşan Yayla, şiirin hikayesini kendi kaleminden şöyle naklediyor:
KÖYLÜ MEHMET EFENDİ
“İhtiyar bir adam. Giymiş olduğu kadife pantolonda bin bir yama. Ayaklarında uğur lastiği. Üç beş kasa elma getirmiş pazara satıyor. Şık giyimli eli ayağı düzgün bir bey geldi. Kasanın içinden bir elma alarak hart diye ısırdı. İhtiyarı tepeden tırnağa dudak bükerek süzdü. Elmayı beğenmez gibi yaptı. Aslında elmayı beğenmediğinden değil daha ucuza almak için öyle yaptı. Okumuş koskoca müdür olmuş. Müdür olduğunu konuşmalarından anladım. Müdür beyin bahçesinde varmış ama bakımsızlıktan bir şey olmuyormuş.
Oradan uzaklaştım. Kaç dedim hava güzel dış denize (Armutlu mevkii) gideyim, oltamı atayım kanala, balık tutmanın zevkini yaşayayım dedim. Ne zevki yaaa. Üç beş çapulçu serilmişler Mehmet emminin yemyeşil ekin tarlasına. Kiminin elinde bira şişesi kiminin elinde olta. Kanala bir giden var, birde gelen. Keyiflerine de diyecek yok. Oh oh kafalar çakır, düğen sürüyorlar ekin tarlasında. Sanki bir kova su mu verdiler. Versin Mehmet emmi. Onlara ne.
Canım istemedi balık tutmak. Pılımı pırtımı toplayıp doğru Mehmet emminin eveni gittim. Hoş beşten sonra başladık sohbete. Konu ağalar beylerden açıldı. Meyve ve sebzenin en iyisini onlar yer, çürüğü çarığı Mehmet efendilere. Giysinin en güzelini onlar alır, çul çuval Mehmet efendilere. Yesinler afiyet bal olsun. Giysinler en güzelini yakıştırsınlar da. Amaaa bazılarının hava atmaları varyaaaa…
Yooooo kızgınlığım sana değil Mehmet emmi bazı kendini bilmezlere. Ne dedin, ne dedin Mehmet emmi. Hay ağzınla bin yaşa. O söylediklerini bende söylüyorum onlara. Ama elimizden bir şey gelmiyor. Hiç değilse kalem ile taş atayım onlara. Bu şiiri sizler için yazıyorum Mehmet emmi.”
Şimdi de Mehmet Efendi Şiiri'ni sunuyoruz:
MEHMET EFENDİ
Tepeden bakarak, dudak büken kendini bilmez,
Size en iyisini yetiştirse yüzünüz yinede gülmez,
Çalış deseler, zorunuza gider, işinize gelmez,
Çalışsın sana ne Köylü Mehmet efendi.
***
Serilmiş üç beş çapulçu yemyeşil ekine,
Kafaları çakır, kulakları dikine,
Bir kova su mu döktüler sanki köküne,
Döksün onlara ne köylü Mehmet efendi.
***
Elinden kör eşek yem yemez ama ağ
Sahiplenir bin bir çeşit meyveli bağa,
Biliyor bakılmasa benzeyecek dağa,
Ona ne baksın köylü Mehmet efendi.
***
Yiyin ağalar beyler yiyin, afiyetle yiyin,
En iyisi en güzeli size yakışır giyin,
Filanca mağazadan aldık güzel mi deyin,
Çul çuval giysin, giysin Köylü Mehmet efendi.
Ömer YAYLA
Haber: Fatih ATALAY