Hz. Ayşe bir gün Peygamberimize sordu: ''Ya Rasulallah: Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?'' diye sordu. Peygamberimiz de ona şu cevabı verir:
Ramazan ayının 27. gecesi "Kadir Gecesi"dir. İnsanlara dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren dinimizin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim Peygamberimize Ramazan ayı içinde Kadir Gecesinde inmeye başlamış, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e peygamberlik görevi bu gecede verilmiş ve İslam güneşi bu gecede doğmuştur. İşte bu önemli olaylar Kadir Gecesine büyük bir şeref vermiş, üstün bir değer kazandırmıştır.
Kadir gecesinin bin aydan daha haylırlı olduğu Kur'an-ı Kerim'de açıkça bildirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz de bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:
''Kim ki, faziletine inanarak ve mük afatını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.''
Kadir Gecesi biz mü'minlere Allah Te alanın büyük bir lütfu ve sonsuz rahmetinin eseridir. Bu geceyi Allah rızası için namaz kılarak, Kur'an okuyarak ve dua ederek en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz.
Hz. Aişe bir gün Peygamberimize:
''Ya Rasulellah: Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?'' diye sordu.
Peygamberimiz şöyle buyurdu:
''De ki: Ya Rab; sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni afffet.''
Sevgili Peygamberimizin öğrettiği bu duayı, biz de Kadir Gecesinde tekrar edelim.
Kandil gecelerini; Allah rızası için namaz kılmak, Kur'an okumak, Peygamberimize sal at ve sel am okumak, günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dilemek, dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua etmek ve yapacağımız yardımlarla yoksulları sevindirmek suretiyle değerlendirmeliyiz.