Ramazana girerken

Kıymetli okuyucularım. Eski hocalarımız ramazanla ilgili vaazlarına başlayacaklarında: Recep. Şaban derken geldi Ramazan diye söze başlarlarmış.
Bende aynı ifadelerle yazıma başlamak istiyorum. Rabbimize şükürler olsun sağlık ve afiyet içerisinde Recep ayını geride bıraktık Şaban ayının ise son günlerini yaşıyoruz. Allah nasip ederse 10 ağustos Salı akşamı ilk teravih namazımızı kılacağız.11 ağustos Çarşamba günü ise ilk orucumuzu tutmuş olacağız.9 Eylül Perşembe günü ise ramazan bayramına kavuşmuş olacağız.
İnşallah bereketli bir ramazan geçirmiş oluruz.

Ramazan ayı 11 ayın sultanıdır. Fazileti Kuran ve hadislerde net bir şekilde belirtilmiştir.K.Kerimde rabbimiz bakara suresi 185. ayetinde şöyle buyuruyor;
” O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur’ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.”

Aynı surenin 183.ayetinde de bu ayda oruç tutmamızı emrediyor;
“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”
184.ayeti kerimede ise oruç tutamayanların ne yapması gerektiği üzerinde açık ve net olarak duruluyor;

“Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.”

Ayrıca oruçla ilgili başka ayetler ve bir çok hadisi şerifler var. Tüm bunlar bize Ramazanın ve orucun önemini anlatıyor. Hadislerden de bazı örnekleri vermek istiyorum;
Ubâde bin Samit anlatıyor:
Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah (sav) şöyle buyurdu:

“İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah’ın rahmeti sizi kuşatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah’a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah’ın rahmetinden nasibini alamayandır.”(1)
Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz (sav) Şaban ayının son günlerinde bize irad ettiği bir hutbede şöyle buyurdu:

“Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.
Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.
Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır.
Bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.”
Ashabı-ı Kiramdan bazıları, “Ya Resulullah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (sav) “Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:

“Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.
Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse, Allah da onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.
Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisinden ise hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.

Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, kelime-i şahadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.
Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cenneti istemek, diğeri de Cehennemden Allah’a sığınmaktır.
Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir.(2)

Ayrıca bu mübarek ay kutsal kitabımızın indiği aydır. Yüce kitabımızın kuvvetle üzerinde durduğu zekât, fitre ve sadakaların fakirlere bolca verildiğinden, fakirlerin sevindiği, zengin, fakir herkesin sofralarının bollaştığı bir aydır.
Dolayısıyla Rabbine karşı görevini yerine getiren zengin ruhen huzur duyarken, sıkıntı içerisinde yaşayan fakirde rahata kavuşunca zenginlere sevgi nazarı ile bakacağından toplumun genelinde huzur hakim olur.
Tüm araştırmaların gösterdiği, Ramazan ayında suç oranlarındaki büyük düşmelerin sebebi işte bu kardeşlik ruhudur.

İnsanlarımızın bu ayı da vesile kılarak dargınlık ve kırgınlıklara son vermeleri gerekir.
Çok basit nedenlerden dolayı birbirimizi kırmanın mantıki bir izahı olamaz.
Demokrasi ile idare olunan ülkelerde seçimler vazgeçilmezdir ve gelip geçicidir, ilelebet küskünlük vesilesi olamaz,olmamalıdır.Şayet bu konumda olan kardeşlerimiz mevcut ise önümüzdeki Ramazanı fırsat bilerek barışmalı, ilk adımı karşıdan beklememeli,kendisi atmalıdır.Bunu yapabilenlere Peygamberimizin büyük müjdeleri olduğunu unutmamalıdır.
Ramazanın hasat mevsimine denk gelmesini de bir fırsat bilerek,elde ettiğimiz maddi hasatlarımızın öşür ve zekatlarını tam olarak verip manevi hasadımızıda tam olarak yapmaya çalışalım.Bu konularda müftülükleri ve hocaları aşındırmamızın  kendi menfaatimiz olduğunu unutmayalım.

Ramazanın önemi ile ilgili bazı hadislerde Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor;

(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

(Ramazan ayı gelince, “Hayır ehli, hayra koş, şer ehli, kötülüklerden el çek” denir.) [Nesai]

(Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.) [Taberani]

(Ramazan gelince, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.) [Deylemi]

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.) [Ebu Nuaym]

(Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ.Mansur]

(Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.) [İ.Ebiddünya]

(İslam, kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrası, ancak oruçlular içindir.) [Taberani]

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları bağışlanır. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de bağışlanır, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.

Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

Kur’an-ı kerim Ramazanda indi. Kadir gecesi bu aydadır. Ramazan-ı şerifte iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

Hurma ile iftar etmek sünnettir. Teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman bağışlanır, azat olur.

Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin!

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.

Bu ayın önemi ile ilgili olarak peygamberimiz (sav)Bizlere şöyle buyurmuştur;

(Ramazan orucu farz, teravih namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları bağışlanır.) [Nesai]

(Ramazan orucunu farz bilip, sevap bekleyerek oruç tutanın günahları bağışlanır.) [Buhari]

(Ramazan orucunu tutup ölen mümin, Cennete girer.) [Deylemi)

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutun! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]

(Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır.) [Deylemi]

(Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]

Bu ramazanın hepimiz için kurtuluşa vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.
Selam ve dua ile…
Kaynaklar:
(1) et-Tergib ve’t-Terhîb, 2:99.
(2) A.g.e, 2:94.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
emoji-5
Emoji
Ramazana girerken

Bültenimize abone olun, yeni haberleri bildirelim.

Yalıhüyük hakkındaki yeni haberlerden haberdar olmak için ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yalıhüyük.com ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!