Bir Bayrama Daha Veda -2-

Rahman olan, rahim olan, âlim olan, settar olan, ğaffar olan yüce Allah (c.c.)’ın isimleriyle başlayalım kaldığımız yerden inşallah…

Gurbetin verdiği garipliğin gözü kör olsun. Bayramların ilk günleri beni benden alır ve götürür köyümün nane kokan dağlarına, buzdolabından çıkmış gibi soğuk sularına, tandırda pişmiş güzelim tap tapalarına, yağlı çöreklerine, zengin Van kahvaltı sofralarına…
  Ve beni benden alıp mazinin derinliklerine götürdüğü için her bayramı buruk yaşarım.
 Olsun muradın, muradımdır Allah (c.c.)’ım! Solukları ile teslimiyet bayrağını göndere çekmeli ve Rab olarak Allah (c.c.)’tan, din olarak islam’dan ve Peygamber olarak da Hz. Muhammed (s.a.v.)’den razı oldum mısralarını hep beraber söylemeli dillerde ve gönüllerde… 
  Dostlar ne acı ki, hızlı geçen ömrümüzün işaret taşları olan bir bayramı yine uğurladık. Amma tabi ki her bayramın ayrı ayrı bir mazisi anlamı ve farklı bir derinliği vardı. Kimilerinde evladını anne-babasını kaybetmiş hüzün ve kederli gözyaşı, kimilerinde hasret, kimilerinde sevinç ve buluşma, kimilerinde sıla hasreti, kimilerinde nerde o eski bayramlar. Ve ha keza ve ha keza…
   Bana sorarsanız ben galiba hiç gerçek bayram yaşamadım, aklım erdi ereli. Ne gerilerde kalan çocukluğumu yaşadım.  Ne de büyüklüğümde huzur ve mutluluğu tadabildim… Çünkü çocukluk hatıraları insana yaşama heyecanı hazzı veriyor. Oda bende olmadı. Veya yaşatmadılar…
  Bayramlarda köyümde arkadaşlarımla büyüklerimi görünce utanarak hürmeten ellerini öpüp, bazıları harçlık, bazıları da ağzımız tatlı olsun diye verdikleri tatlı bir şekerleme… (Haa bu arada Ramazanda mazeretsiz orucun semtine uğramayanların ramazan bayramı değil de şeker bayramlarını kutlar; Mübarek ramazan ayında sıkıntı ve eleme rağmen orucunu tutup, teravih yoktur diyenlere İNAT! Her yatsıdan sonra yatsı namazına ek olarak 20 rekâtta Teravih namazlarını ön saflarda kılanların da Ramazan bayramlarını tebrik eder tebşir ederim.)  Hayalimde canlanınca ezildim, büzüldüm hatta çaktırmadan yanaklarımdan akan gözyaşlarım çocukluğumun bayramlarına taşıdı beni!
  Hele rahmetli babacığımın aldığı bayramlıkları, az da olsa verdiği harçlıkları, annemin yapmış olduğu etli köfteyi altı kardeşim, yengelerim, 25’e yakın torunlarıyla erkeklerin bayram namazından sonra mezarlıkları ziyaret edip eve hep birlikte Bismillahirahmanirahim diyerek sofraya oturup yediğimiz kahvaltı, hayalimde canlanınca ben de eski bayramların hasretini çekenler gibi kendi kendime dedim hey hat nerde o eski bayramlar…
  (Kıymetli dostlarım bu arada annem rahatsız olduğunda siz kıymetli okurlarımızdan şifa dilemenizi istirham ediyorum.) Köyümüzde her mahallede cami yoktu bir cami vardı oda bazen ezan sesi duyulur bazen duyulmazdı. Rahmetli Hacı Rüstem ve Tahir amcamız vardı onların akşam damlara çıkıp iftar için ezan okumalarını eve gelip ezan okudu iftarınız açınız diye dışarıda beklemeyi ne kadar da özledim.
  Bayram sonrası okula gittiğimizde sabahleyin İstiklal marşı ve andımızı okuduktan sonra (hayatta iseler bizlere gerçek İlim! Bilgi vermişlerse; ellerinden öper uzun ömürler dilerim, yok eğer vefat etmişlerse rabbim rahmetle muamele eylesin…) Öğretmenlerimiz; çocuklar bayramınız kutlu olsun. Neden mübarek olsun yerine kutlu olsun dediklerini şimdilerde anlıyorum ki oruç tutanların mübarek tutmayanların kutlu olsun tercihini yaptıklarını.
  Hâsılı kelam. Hayatın çok ama çok kısa anlamlı bir mektup gibi çabucak okunup gittiğini. Ne yurtta nede dünyada savaşın olmadığı, insanların ölmediği tabiri caizse kurtla koyunun beraberce gezdiği bir dünya bayramını ne kadar ama ne kadar sizler kadar bende özledim. Rabbim ümmeti Muhammed (s.a.v.)’i gerçek bayramlara eriştirsin. İnsanlığa barış, sevgi, kardeşliği ihsan eylesin. Konumuza Merhum Abdurrahim Karakoç’un şu şiiriyle şimdilik noktayı koyalım.

Bayramlar Bayram Ola
(…)
Zindan “medrese”dir, gam yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
Baksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Süleyman esir de, Simon neden hür?
Hiç durma dünyanın yüzüne tükür.
Müslümanın sesi münafıktan gür
Çıksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Serilsin gönüller döşek misali
Patlasın sevgiler fişek misali
Hakikat, durmadan, şimşek misali
Çaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Mağdurlar, mazlumlar ersin felaha
Vuslata varanlar varsın bir daha
İrfan tohumunu gece, sabaha
Eksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Ne makam, ne para, ne senet, ne çek…
Kurtuluş islam’da vallahi gerçek
Bu mübarek sevda bizleri tek tek
Yaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.
Eviniz gül, gönlünüz Gülşen olsun. Görüşünceye dek hoşça kalın dostça kakalım…

                                 Yusuf ÇAKICI
                    Yalıhüyük / Konya

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
emoji-5
Emoji
Bir Bayrama Daha Veda -2-

Bültenimize abone olun, yeni haberleri bildirelim.

Yalıhüyük hakkındaki yeni haberlerden haberdar olmak için ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yalıhüyük.com ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!