Kuraklık nedeniyle yoğun şekilde su çekilmesi yaşanan göllerin yer aldığı Konya'da, yaklaşık 20 yıllık kurak periyodun, 1-2 yıl içinde yerini yağışlı döneme bırakması bekleniyor…
Özellikle son yıllarda bölgemizin yeterli yağış almaması ve göl kıyılarına yakın bölgelerde tarımsal sulamanın artması nedeniyle Konya ve çevresindeki göllerde su miktarının önemli oranda azaldı ve sulak alanların yok olma tehlikesi var.
Su miktarı azalan göller arasında Beyşehir, Çavuşcu ve Meke'nin geliyor. Akşehir Gölü ise tamamen kurumak üzere ve herkes, medya organlarında geniş şekilde yer bulan bu sorunun çözülmesini bekliyor.
Bir bölgeye düşen yağış miktarının, global meteorolojik durumlara bağlı olarak belli periyotlar halinde artış ve azalış gösterdiğini belirten uzmanlar, Konya ve çevresine düşen yağış miktarlarının, bu bağlamda yağışlı periyoda ne zaman geçilebileceği konusunda fikir verdiğini belirtiyorlar.
KONYA İÇİN PERİYOT 20 YIL
Yağışlı ve yağışsız periyotların düzenli olmadığını, ancak doğanın dengesi açısından bu süreçlerin ardı sıra gelmesinin beklendiğini vurgulayan uzmanlar: ''Yağışlı dönem hesapları genel olarak her bölgede farklı periyotta gerçekleşir. Konya ve çevresi için yaklaşık 20 yıl süren kurak dönemi, ayrı süreyle yağışlı dönem takip ediyor. Konya'da son 50 yılın uzun yıllar yağış ortalaması metrekareye 318,83 milimetredir. Son yıllarda yağışlar hep bu ortalamanın altında gerçekleşmektedir. 1967 yılından 1988'e kadar olan dönemi, Konya için yağışlı periyot olarak adlandırıyoruz. Yaklaşık bu 20 yıllık dönemde, genel olarak yağışlar hep uzun yıllar ortalaması üstünde seyretmiş, ardından ise kurak döneme girmişiz. 1988'den bugüne kadar da kurak dönemin içindeyiz. Bu yeni dönemde yağışlar 1996, 1997 ve 1998 yıllarında geçici olarak ortalamanın biraz üzerinde çıksa da genel olarak yağışlar hep uzun yıllar ortalamasının altında seyrediyor.''
Bu grafiksel değerlerin, teorik olarak Konya ve çevresinin kurak periyottan kurtulmasına 2 yıl kaldığını gösterdiğini ifade eden uzmanlar, ''Bu hesaba göre 2008'de yağışlı döneme geçmemiz lazım. Bir başka açıdan bakarsak, beklenti olarak önümüzdeki birkaç yıl daha su sıkıntılarının, kuruma riskinin devam edeceğini düşünebiliriz. Yani birkaç yıl daha su tasarrufu konusunda daha dikkatli olmayız'' diyorlar.
