Yeryüzü yıldızlarından Hz. Ammar (Ra)

Rahman olan, Rahim olan, kadir olan, Muktedir olan, Melik olan, Kuddüs olan,Fettah olan, Rafi olan Mukaddim olan, Muahhir olan, Evvel olan, ahir olan Yüce Allah’ ın isimleriyle başlayalım inşallah…

Muhterem dostlarım 07.05.2008 tarihinde kayın biraderim ile bacanağımın Yüce Allah (cc)’ ın ölüm emrine uyarak baki hayata göçmeleri nedeniyle Van’a gittiğimden dolayı yazıyı biraz geciktirdim. Tüm okuyanlardan özür dileyerek haklarınızı helal etmenizi temenni eder, başta vefat eden kayınbiraderim ve bacanağım ile bütün din kardeşlerime Rabbimden af ve mağfiret dilerim. 

Hz.Peygamber (sav)’i gören, O’nunla yaşayan, O’nunla savaşan ve yıldızlarımdır diye buyuran gerçektende  gökteki yıldızlar gibi yeryüzünün süslere olan yıldız sahabeler-den Hz.Ammar B.Ali Yasir (ra)’i tanıyalım…

Ammar İbni Yasir (ra) imanda azmin ve sebatın sembolü bir yigit!.. İnancı uğruna gösterdiği fedakarlıklar, islam'ın yüceliğinin bir vesikası olup unutulmamaya yüz tutmuş kahraman ve fedakarlığın imanın özü olduğunu gösteren ilk ŞEHİD’dir.

Resulüllah (sav) Efendimizin; “Cennet üç kişiye müştaktır. Ali, Ammar ve Selman.” dır  şerefine nail olmuş ve cennete  mazhar olan bir insan!..ki ; O, uzun boylu, kara yağız, ela gözlü ve geniş omuzluydu. Son derece sade ve nezih yaşadı.

Babası Yasir, Yemen'li Kahtani kabilesinin Ans Kabilesinin Yam Koluna mensup olan babası Yasir, kaybolan kardeşini aramak için Yemen'den Mekke' ye geldi. Beni Mahzum Kabilesinden Ebu Huzeyfe' nin himayesine girdi ve Sümeyye adlı cariyesi ile evlenerek Mekke' ye yerleşti.Ammar bu evlilik sonucu dünyaya geldi. Hz.Peygam- berin (sav)  Darul-Erkam'da bulunduğu sırada müsüman olan ve Müslümanlığını ilan eden ilk yedi kişiden biridir.Annesi Sümeyye ile babası Yasir de ilk Müslümanlardandır. Mekke'de kendilerini himaye edecek kimseleri olmadığı için Kureyşli müşriklerin ağır zulüm ve işkencesine uğradılar. Fakat imanları sebebiyle başlarına çeşitli ve zor sıkıntı-lara sabırla göğüs gerdiler. Ammar, uzun boylu, ela gözlü, geniş omuzlu, az konuşan, çok susan bir Resulüllah (sav) dostu idi. (İslam Ansiklopedisi C.3 S.75)

Rivayete göre Ebu Cehil o müminlerden birisi ile karşılaşınca senden, daha iyi ve akıllı oldukları halde, sen atalarının dinine karşı geldin, şerefini altüst edeceğiz derdi. Halbuki Yüce Allah (cc) “ Ve onlar Kente (Peygamber(in şehri olan Medinetu’n-Nebi) döndüğümüzde şan şeref sahibi olan bizler,zavallı biçareleri oradan sürüp atacaktır. derler.Ama asil şeref, Allah’a,O’nun Elçisine ve inananlara aittir.Ama ikiyüzlüler bunun farkında değillerdir.” (Münafikün 63/8 Kur’an Mesajı Meal Tefsir Muhammed ESED c.3s1152) ayetinde buyurduğu gibi asil şerefin Allah’a ve Resulüne ve onun yolunda gidenlerde olduğunu bizlere bildirmektedir.(Seçkin Sahabelerin Hayatı Hasan KULAÇ S.l25–26.27) buyurmuşlardır.

Yasir'i, Ammar'ı ve Sümeyye'yi her gün Mekke'nin kızgın kumlarına yatırıp hatta çarmıha gerip,saatlerce işkençe ederlerdi.Hele Sümeyye (ra)’ye çok büyük işken-ce ediyorlardı. Müşriklerin bu işkencelerinden maksatları sadece ve sadece aydınlanmış yoldan karanlık yola, imandan küfre döndürmek, doğru yoldan batıl yola, bir olan Allah (cc)’tan elleri ile yaptıkları putlara taptırmak içindi. İman öyle bir şeydi ki Yasir ailesi bu imanı her şeye rağmen muhafaza etmeye kararlı idiler. Sonuçta Ebu Cehil sonunda bir mizrak darbesi ile zavalli Sümeyye'yi işkenceyle şehit etti. Böylece dini uğrunda ilk şehide Sümeyye, erkeklerden de Yasir olmuştur. (Hatemül Enbiya A.H. BERKİ, O.KESKİOĞLU S.74)

Müşrikler Ammar (ra)’a sırtına ateşle yakılıp işkence yapıldığı oluyordu. Sırtındaki yanıkların izleri yıllar geçtiği halde bile kaybolmamıştı. Sırtındaki bu yanık izleri gören Müslümanlar nedir bunlar diye sordukları zaman bunlar Kureyşlilerin Mekke'de Ramda’da bana ateşle yaptıkları işkencelerin izleridir demiştir. (İslam Tarihi M.A. KÖKSAL C.3–4 S.108)

Hz. Peygamber (sav) Yasir ailesine işkence yapılan yere giderek onlara sabır etmelerini tavsiye ederdi. Zaten müslümanların o günlerde yapabilecek bir şeyleri de yoktu.Bu Yüce Allah'ın onlara takdir ettiği bir şeydi. Resulüllah (sav)’in getirmiş oldu-ğu bu yeni din, geçici bir şey değil bütün insanlığın kıyamete kadar hayat yolu olduğu-nu Yüce Kitabımızda da şöyle beyan edilmiştir: “Allah nezdinde tek hak din islamdır.” (Din kelimesi, itaat, ceza, millet ve şeriat manalarına gelir,) (Ali İmran3/ 19 Kur’anı Kerim ve Cümle Meali Prof. Dr. Süleyman ATEŞ s.87)

İnsanoğlu, dünyaya gönderildikten kıyamet gününe kadar “ Hakla batıl ” kıya-sıya mücadele etmiş ve edecektir. Eski kavimlerde de bu böyle olmuştu. Bu dinin başka bir özelliği de vardı.O da son dindi.Yüce Allah (cc) bu dinden ve bu dinin mensup-larından ve onun izzetli, şerefli savunucuları olan müslümanlardan memnun ve hoşnut olacaktı. İşte bu sebepledir ki bu dine inananların çile ve ıstırapları daha çok olacak ve olmakta idi,olmaktadır da. Fakat bu din daha samimi insanlarla yükselecekti. Bu insan-lar işkence ve zulüm göreceklerdi. Onlardan sonra gelecek olan nesillere örnek olarak ışık tutacaklardı ve böylece islam için fedakarlıklar yapılması ve kurbanlar verilmesi gerekiyordu. (Seçkin Sahabelerin Hayatı Hasan KULAÇ S.l26.l27)

Kuran-i Kerim bu manayi birçok yerde şöyle açıklıyor: “And olsun biz, onlardan öncekileri sınadık. Elbette Allah sınayıp doğruları bilecektir.” (Ankebut 29/3-4 Kur’anı Kerim ve Cümle Meali Prof. Dr. Süleyman ATEŞ s.673) Başka bir ayeti Kerimede ise;

“Allah, kendi yolunda üstün çaba gösterdiğinizi ve zorluklara karşı sabırlı olduğunuzu görmedikçe cennete girebileceğinizi mi sanıyorsunuz?…” Buyuruyor. (Ali İmran 3/142 Kur’an Mesajı Meal Tefsir Muhammed ESED c.1s. 117)

Ammar (ra) kendine yapılan zulüm ve cefaya direnmeğe devam etti. Birgün yine ona derileri soyuluncaya kadar çok ağır işkence yaptılar. Putlarını hayır ile yad etmedikçe bırakmayacaklarını söylediler. O da ölümden kurtulmak için onların istedikleri şekilde Lat ve Uzza lehinde konuşmak zorunda kaldı. Müşriklerin elinden kurtulur kurtulmaz doğruca Resulüllah (sav) Efendimizin huzuruna vardı. Başından geçenleri ağlayarak anlattı. Efen-dimiz ona: “Bu sözleri söylerken kalbini nasıl buldun?”diye sordu.O da:“Kalbimde Allah'a imanda en ufak bir değişiklik olmadı.” dedi. Bu cevap üzerine Efendimiz (sav): Ammar'ı başından ayağına kadar iman kapladı. iman kemiklerine işledi. buyurdu. Gözyaşlarını mübarek elleriyle sildi. Kalpte iman yerleştikten sonra diliyle zarurete binaen söylemenin imana zararı olmadığını hatta yine işkenceye uğrarsa aynı sözleri söyleyebileceğini ona su âyeti kerime ile müjde verdi. Mealen: “ İnandıktan sonra Allah’a nankörlük eden, kalbi imanla yatışmış olduğu halde inkâra zorlanan değil, fakat küfre  göğüs açan küfürle sevinç duyan kimseler var ya Onlara Allah’tan bir azap iner.Ve onlar için büyük bir azap vardır.” (Nahl 16/106 Kur’anı Kerim ve Cümle Meali Prof. Dr. Süleyman ATEŞ s.460) Gerçek bir delil ile Ammarı’ı müjdelemiştir.Ammar (ra) ilk önce Habeşistan'a daha sonra Medi-ne'ye hicret etti. Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz onu Huzeyfe İbni Yeman (ra) ile kardeş ilan etti.Mescid-i Nebevi'nin inşasında büyük gayretler gösterdi. İkişer ikişer kerpiç taşıdı. Efendimiz onu yüzü gözü toz içerisinde görünce: “ Vah Ammar!.. Vah Ammar!.. Seni asi bir topluluk öldürecek, sen onları cennete, onlar ise seni cehenneme davet edecekler.” buyurdu. Cenab-ı Hak Ammar İbni Yasir (ra)'ın azim ve sebatını bizlere de lütfedip şefaatine nail eylesin. Amin. Haftaya görüşünceye dek, hoşça kalın dostça kalalım. 

Yusuf ÇAKICI – Yalıhüyük/KONYA

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
emoji-5
Emoji
Yeryüzü yıldızlarından Hz. Ammar (Ra)

Bültenimize abone olun, yeni haberleri bildirelim.

Yalıhüyük hakkındaki yeni haberlerden haberdar olmak için ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yalıhüyük.com ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!