İsmaillerden vazgeçmenin adı: Hicrete var mısınız?

Rahman olan, Rahim olan,  Cebbar olan, Hafid olan, Kahhar olan, Mütekebbir olan,   Yüce Allah’ın isimleriyle başlayalım inşallah…

Dostlar malumunuz insanoğlunun iki gayesi olmalı birincisi iyi bir insan,  ikincisi ise ki en önemlisi iyi bir müslüman olmaktır.Bu iki haslet bir insanda buluşursa tabiri caizse samanlık seyran olur deyimiyle yeryüzünün halifesi olur ve kâinat onun emrindedir demektir. Çünkü yaratılan her canlının, bir gün yaratanın huzurunda hesap vereceğini ve orada kimisinin cennete, kimisinin de cehenneme gireceğine karar verecek olan da hiç şüphesiz; Yüce Allah (c.c.)’dır.

O zaman Rabbimizi ve âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’i küstürmeyelim nefsimizden, neslimizden, kısacası dünyamızdan daha çok sevelim. Fakat ne acı ki küstürenler çoğunlukta hani derler ya içki belasından boğulanlar suda boğulanlardan daha fazla ya… Aynen öyle… Çünkü şu güzelim vatanda neidiğü belirsiz – gayesiz – körü körüne, cahilce kul hakkı alarak hareket edenleri görüp ve müşahede etmekteyiz. Hz. Ali (r.a): Ya Rab yarın kıyamette benim komşumu cahillerden etme diye dua etmiş ve bende siz kıymetli okuyanlarımla birlikte amin diyorum. Çünkü hiç kelimesinin bir değeri yok fakat cahil ise bu hiç den de hiçtir.

Vatanımızdaki istenmeyen bu günlerdeki olayları görürken asrısaadetteki ashabın müşrikler tarafından yaptıkları haksızlıkların- zulümlerin- işkencelerin bir benzeri olduğunu görüyoruz. Oysa Rabbimin her günü, her ayı kutsaldır. İşte o kutsal günlerden birine idrak etmekteyiz. O da Muharrem ayıdır. Bir diğer ayın Özgürlüğün – barışın – kardeşliğin kısacası dünyada insanlığın insanca yaşamalarının temelinin atıldığın bir aydır Muharrem. Diğer bir adıyla Hicret ayıdır.  

Hicret: sözlükte terk etmek, ayrılmak, ilgisini kesmek anlamına gelen Hecr (Hicran) mastarından isim olan “HİCRET” Kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşması demektir. Ancak bu kelime daha çok bir yerin terk edilerek başka bir yere göç edilmesi anlamında kullanılır. Dini Terim olarak Hicret; genelde; gayri müslim bir ülkeden İslam ülkesine göç etmeyi, özelde ise; Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ve Mekkeli müslümanların  Medine’ye göçünü ifade eder. (TDV İslam Ansiklopedisi c.17 s.h.458) Hicret: İslam’ın küfre galip ve üstün gelmesinin adıdır. Hicret; müslümanların devlet kurmasının adıdır. Hicret hiç şüphesiz islamda en önemli olay olup müslümanların müşriklerin zulmünden kurtuluşlarının diğer adıdır. Dünya nizamı olan İslam dininin insanca-kardeşçe-özgürce yaşayıp yaşatılmasıdır.

Hz. Ömer (r.a)  İslam devleti başkanı iken Hz. Peygamber (s.a.v.)’in başta Hz. Ebu Bekir (r.a.) olmak üzere müslümanların hicret ettiği yılın 1 Muharrem olan 16 Temmuz 622 tarihi hicri – kameri takvim için hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Halbuki alemlere rahmet olarak mekkede dünyayı şereflendiren bir güneş gibi (YÜRÜYEN KUR’AN) olarak görevlendirildi. Halbuki O’nu hicrete zorlayan müşrikler bile el-Emin diye hitap ediyorlardı. Çünkü Muhammed güvenilirdi. Vasıflarından biride güvenilir olmasıydı. Öyleyse günümüz müslümanları ırkları – dilleri – renkleri – ne olursa olsun müslüman iseler ki öyleyiz dolayısıyla bu güveni Peygamberi bir vecibe olarak almalı ve hayatlarının her safhasına ilmek ilmek işlemek üzere kabul etmelidirler. Asrısaadette bu güvenilirlerinden dolayı müslümanların sayıları gün geçtikçe artmaya başladı. Müslümanların sayılarının arttığını gören müşrikler müslümanlara olmadık eziyet sıkıntı ve zülüm vermeye başlamışlardır. Bu durumda Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) “Sizin hicret edeceğiniz yerin iki kara taşlık arasında hurmalık bir yer olduğu bana gösterildi…” (Buharı 4/255 Tecridi Sarih tercümesi 10/86)

Kısa zamanda, Mekkeli müslümanların hemen hemen hepsi Medine’ye göç etti. Malumunuz Mekke; kâbesi, zemzemi, safâsı ve mervesi, hirası, arafatı ile insanlık tarihinin en büyük ve unutulmayan hatıralarını kendisinde taşıyan mekandır. Hiç şüphesiz yeryüzünde Allah (c.c.)’a ibadet maksadıyla ilk inşa edilen yerdir Mekke. Dolayısıyla bu göçün bildiğimiz bir göç, kolay bir göçün olmadığının yanı sıra,  hüzünlü bir seferdir. Müşriklerin gerek mekkede ve gerekse medinede Hz. Peygamber (s.a.v.)’i ve ashabını öldürmeye gizli gizli Dâru’n – Nedve denilen fitne mekanlarındaki planlarını Hz. Allah (c.c.) Cebrail (a.s.) vasıtasıyla dostuna bildirme olayını Yüce Kur’an şöyle beyan etmektedir. “ Ve hatırla, ey Peygamber, hakikati inkara şartlanmış olanlar seni tebliğden alıkoyup durdurmak, öldürmek yahut sürgün etmek için sana karşı nasıl ince tuzaklar kuruyorlardı: Onlar hep böyle tertipler peşinde koşarlarken Allah onların bu tertiplerini boşa çıkarttı, çünkü Allah bütün o tuzak kuranların üstündedir.(Enfâl 8/30 Kur’an Mesajı meal-tefsir Muhammed ESED c.1.s.327)

İşte bu planları Hz. Cebrail  (a.s) Peygamberimiz (s.a.v.)’e haber vererek kendilerine hicret için izin verildiğini beyan ediyor. Allah (c.c.) Resulü (s.a.v.) gece evinden ayrılıp Kabe’yi tavaf  edip, şehrin az ötesinde devesini durdurarak yüzünü Mekke’ye çevirerek şöyle buyurmuştur: “Allah’ın arzında, sen, bana ve Allah’a en sevgili yersin. Halkım beni senden çıkarmasaydı, senden ayrılmazdım.” (Hz. Muhammed’in Hayatı, 1991.231)  diyerek mağara arkadaşı olan Hz. Ebu Bekir’in evine varıp Mekke’de Sevr mağarasına oradan da Allah’ın emriyle Medine’ye hicrete başladılar. Devamı sonraki yazımdı. Görüşünceye dek sevdiklerinize taş – sopa – silah – Molotof kokteyl değil gül verin gül veremiyorsanız gülü verin… Hoşça kalın dostça kalalım derken; Muharrem ayınız yani hicri yılınız hayırlı olsun hayırlara vesile olsun… 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
emoji-5
Emoji
İsmaillerden vazgeçmenin adı: Hicrete var mısınız?

Bültenimize abone olun, yeni haberleri bildirelim.

Yalıhüyük hakkındaki yeni haberlerden haberdar olmak için ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yalıhüyük.com ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!