Rahman olan, Rahim olan, Hadi olan, Bedi olan, Reşid olan, Vedud olan Yüce Allah (cc)’ın isimleriyle geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim inşaallah…
Hani Rabiatül Adeviyye (ra) Ya Rab sen bana dost ol tüm dünya küsse umurumda değil. Dediği gibi bizler Rabbimizle dost olacaktık, barışık olacaktık…
Var mı bu benliği taşıyan…Köşeciler, kameracılar yorumlarınızı bekliyorum…
Hani cennet var diyoruz amma; cennet için çalışanlar ne kadar…
Hani cehennem var diyoruz amma; cehennemden uzaklaşmaya çalışanlar ne kadar…
Oysa bizleri yoktan var eden, şekil veren, rızkı veren, nefsimizin, neslimizin, Yaratıcı- sı olan Hz. Allah (cc)’a karşı kulluğumuzu kötülüklerden ne kadar uzak tutabiliyoruz…
Görebiliyor muyuz? Baba ile evladın, karı ile kocanın, Vatan ile milletin arası ne kadar barışık olduğunu..
Oysa ; Prof. Üstün DÖKMEN, Hayvan dergisinde yayımlanan röportajında,“ Yere düşen ekmeğin üstüne basan insanı görmedim amma yere düsen insanı tekmeleyen çok kişi gördüm.” diyor saygılı olmaktaki kusurlarımızı şöyle anlatıyor: Birbirimize saygılı olma konusunda, 3 tip temel hatamız vardır.
1.hata; Avrupa'da yasayan vatandaşımız, orada yerlere çöp atmıyor ama Kapıkule’ den girer girmez yerlere tükürmeye, çöp atmaya başlıyor. Niye burada böyle yapıyorsun diye soruldu-ğunda, herkes böyle yapıyor diyor. Kendi fikri olmayan insanın duruma göre hareket etme-sidir bu. 2.hata; adama göre davranmamız. Karsımızdaki adam iri yarıysa buyurun abi diyoruz. Ufak tefekse, ne var lan! diyoruz. Oysa insanların onuru birbirine eşittir. 3. hata; keyfimize göre davranmak.Keyfimiz yerindeyse eve girerken Merhaba millet diyoruz, değilse surat asıyoruz. Oysa keyfimiz yerinde olsun olmasın insanlara saygılı davranmak zorun-dayız diyorum ki, yerdeki ekmeğe saygılı olma konusunda ülkemde mutabakat var, kimse basamaz, ayağıyla dürtüklemez ya da öper, koyar bir kenara.Ekmek nimettir kabul, peki insan nimet değil mi? (Minare.net’ten alıntı)
Peki ne zaman ve nerede bıraktık insanlığımızı? ya da kim sebep oldu ki kaybetmele-rimize? Oysa insanlığımızı uyandırmak için bile, birilerinin bağırıp çağırması gerekmesi ne acı bir durumdur değil mi?
Ama başınız pardon ‘BAŞIMIZ’ sağ olsun İskeletli bedenimizin yanında aldığımız bir acı habere göre : “ İNSANLIK’DA ÖLDÜ!… Rabbimizin insanlara, sunduğu Hz.Muhammet Mustafa (sav)’in şifa eczanesinden ikram ettiği emirlerden mahrum olunduğu için kötülük-lerle pençelesen insanlık, çoktaaaan dünya kapısını kapayarak hayata veda etmiş ve dünya hayatına gözlerini yummuştur. insanlık öldü mü ? diye insanların sayısı az olsada!..
Şair ne de güzel demiş : Ey oğul dinle!
Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras ne haset
Sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın
Sen bir insan değilsin ne kemiksin nede et
Tunçtan heykeller gibi ebedi kalmalısın!…
Ama unutmayalım ki bugün için bazılarının insanlıkları ölmüşse de, onun ilkeleri akıllara durgunluk verecek bir canlılıkla dünya var oldukça aramızda yasamaya devam edecektir.insanlıktan paylarını almayanlar zaten yaşayan ölüdürler.Anlaşılan odur ki, önemli olan işlerin sonucudur. Nice hayırlı gözüken iş, sahibini helâk ederken, nice kötü gözüken işler de iyi sonuç verebilir.
Rasulullah (sav) Efendimiz de, “Bütün insanlar hata eder. Hata edenlerin en hayırlısı ise, çokça tevbe edenlerdir.”(Buhari) sözleriyle, islama, islamın insanına, camisine, ezanına, dinine,diyanetine, milletine,devletine, bayrağına karşı işlemiş oldukları hatadan dolayı tevbe etmelerini istirham ediyor dine diyanete başta Ezan – Namaz – Oruç – Cami – Cemaat, gibi manevi değerlerimize insanım diyenlerin sahip çıkması, saygı duyması tavsiye ederken,
ŞU YEMEK TARİFİNİ LÜTFEN AM LÜTFEN RİCA EDERİM OKUYUNUZ! Yorumlarınızı bekliyorum.
Yemeğin Adı : İNSANLIK
Gerekli olan malzeme!
Bir Ölçek : Günaydın,
iki ölçek : İyi günler,
Birazcık : İlgi,
Bir Tutam : Anlayış,
Kararınca : Nezaket,
Bir tatlı kaşığı : Hoşgörü,
Hazırlanışı:
Malzemeyi iç dünyanızdan alın,
yıkamaya gerek yoktur, çünkü malzemeniz nasılsa temizdir.
Gönül teknenizde nazikçe karıştırın.
Kokusu her yanınıza sinince,
içine duygu şerbeti ekleyip karıştırın.
Karışımı hayat tabağının üzerine yavaşça yerleştirin.
Üstünü sevgi marmeladı ile süsleyin.
Bir kaç parça gökkuşağı rengi ile süsleyin.
Doya doya sadece kendiniz değil, herkese yedirip ve yeyiniz!..
Çünkü paylaşıldıkça çoğalır bu yemek. İnsanlara , dostlara, okuyanlara, afiyet olsun.
Görüşünceye dek hoşça kalın dostça kalın!.. SEVDİKLERİNİZE GÜL VERİN eğer GÜL veremiyorsanız GÜLÜVERİN ” Bari!..
YA RAB NAMAZ KILANLARDAN EYLE BİZLERİ!…
Yusuf ÇAKICI – Yalıhüyük / KONYA