Rahman olan, Rahim olan, Cebbar olan, Hafid olan, Kahhar olan, Mütekebbir olan, Yüce Allah’ın isimleriyle başlayalım inşallah…
Dostlar insanoğlunun iki gayesi olmalı birincisi iyi bir insan, ikincisi ise iyi bir Müslüman olmaktır. Bu iki haslet bir insanda buluşursa yeryüzünün halifesi olur ve kâinat onun emrinde demektir.
Yaratılan her canlının, bir gün yaratanın huzurunda hesap vereceğini belirtirken ölüm bir son değil, bir başlangıçtır. Dünya hayatının sonu olsa da, ahiret hayatının ise başlangıcıdır. Orada kimin cennete, kimin cehenneme gireceğine karar verecek olan da hiç şüphesiz yine Yüce Allah (c.c.)’dır. O Zaman Rabbimizi küstürmeyelim nefsimizden, neslimizden, beldemizden memleketimizden kısacası dünyamızdan. Fakat ne acı ki küstürenler çoğunlukta hani derler ya içki belasından boğulanlar suda boğulanlardan daha fazla ya… Aynen öyle… Çünkü görüp ve müşahede etmekteyiz. Bakınız bize kim ışık tutuyor cevap hususunda; Enes bin Malik (r.a.) anlatıyor: Rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz önünden bir cenaze geçirildi ve hayırla anıldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu buyurdu. Bir cenaze daha geçirildi, bu da kötülendi. Bunun hakkında da Hz.Peygamber (s.a.v.) vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu buyurdu. Hz.Ömer (r.a.) Annem babam sana feda olsun! Bir cenaze geçirildi ve hayır ile anılınca vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu dediniz. Bir cenaze daha geçirildi, o da şer ile anılınca buna da: vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu. Buyurdunuz. Bunun sebebi nedir diye sordu. Hz.Peygamber (s.a.v.) cevaben: Hayırla andığınız kimseye Cennet vacip oldu. Şerle andığınız kimseye de Cehennem vacip oldu. Çünkü sizler yeryüzünde Allah (c.c.)'ın şahitlerisiniz. Allah'ın şahitlerisiniz. Allah'ın şahitlerisiniz buyurdu. Ya Rab hakkımızda iyi şahitlik edenlerden kıl… AMİN.
Öyleyse düşünelim dostlar; yolcu için bir istasyon ne ise, insan içinde dünya odur. Sen ne kadar dünyaya sarılırsan da bir gün gelip dünya senide yutacak. Dünyada ettiklerinle beraber seni mezar çukuruna itecek. Fakat bununla da bitmeyecek yaptıklarının hesabını vermek için sana başka bir cihan açılacaktır. Bilindiği gibi mezar beş on kazma ile açılan bir çukur değil haa ilahi divanın giriş kapısıdır. O kapıdan ilahi divana geçmeyecek hiç kimse yoktur. İnanan-inanmayan, alay eden, Müslümanlara kan kusturan, makamına –mevkisine, saçına-bıyığına-eteğine-kotuna botuna güvenen, kibir gurur satan vs.vs. ler… Unutmayın ki; bu dünyadan göçtükten sonra görülecek ki Allah’ına, Peygamberine, dinine, imanına, nefsine, ailesine, komşusuna, vatanına ve milletine, ne yapmışsa hepsinin hesabını vermek üzere kendisine bütün bunları içine toplayan amel defterleri verilerek birer birer hesap verilecektir. Bu amel defterleri kimisine sağdan, kimisine soldan, kimisine de arkadan verilen amel defterleriyle insanlar birer birer hesaba çekileceklerdir. Yüce Allah (c.c.) “ Öte yandan biz her insanın kaderini kendi boynuna dolamışızdır. Öyle ki, kıyamet günü onun önüne, her şeyi açık açık kaydedilmiş bulacağı bir sicil çıkaracağız.” “ Ve o gün ona şimdi oku sicilini denecek, çünkü bu gün kendi hesabını kendin çıkaracak durumdasın.” (İsra 17/13-14 Kur’an Mesajı Meal-Tefsir Muhammet ESAD C.2.S.561) buyurarak insanoğlunun yaptıklarının inkarı mümkün olmayacağını ferman edilmiştir. Ayeti Kerime insanın yaptığı her hareketle, adeta bir kalem gibi, daha doğrusu bir bilgisayar tuşana dokunmuş gibi kendi ekranında hayatı boyunca bir şeyler yazıp durduğunu, görecek ve izleyecektir. Hakikatten herkesin kendi nefsi bütün yaptıklarına şahitlik edecektir. Herkes dünyada işlediğini orada eksiksiz bulacak. Bakacak ki “ Namazını kılmamış, orucunu tutmamış, zekatını vermemiş, malını Allah yolunda harcamamış, komşu hakkı tanımamış, başkalarının malına, namusuna, ırzına ters bakmış, kazancını haram yollarda har vurup harman savurmuş, kumar masasında, içki masasında, sızmış, evinde çocuklarını aç ve sefil bırakıp ailesini kötü yollara sevk etmiş, kocasına itaat etmemiş, yalan, gıybet, iftira etmiş, haksızlığa yol açmış onu bunu tehdit etmiş, Müslümanlara zulmetmek için günlük, planlar… Hazırlamış bunların hepsini amel defterinde yazılı olduğunu görür. Hiç düşünmemiş bu dünyanın etme bulma dünyası olduğunu. Ağlayanın da bir gelip ağlatanların ahiyle ağlayacağını ve hatta annesiyle, sevenleriyle birlikte… Hani derler ya! “ Keser döner sap döner, bir günde hesap döner. ” misali, kendisi olacağını…
Büyük günahlarda sayfaların baş tarafında işte bunu görünce herkes hangi zümreden olduğunu bilecek. Dehşetten, korkudan çatlamak isteyecek çatlayamayacak, ölmek isteyecek ölemeyecek. İnkar etmek isteyecek edemeyecek. Dünyada yaptığı gibi kendisini kötü yollara çağıran yardımcı olanlardan kendisini dünyada aldatanlardan başka hiçbirini yanında bulamayacak ve çaresiz bağıracak eyvah yazık bana bu ne kötü bir defter ne küçük koymuş nede büyük yaptıklarımın hepsini içine almış, olduğunu görecek. Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz Miraca çıktığında karşılaştığı Peygamberlerden Hz. Musa (a.s) ile görüştükten sonra Hz. Musa (a.s.) ağlamaya başlar. Niçin ağlıyorsun? Diye sorulduğunda şöyle cevap verir: “ Rabbim! Benden sonra peygamber olan bu gencin ümmetinin gideceği cennet, benim ümmetimin gideceği cennetten daha üstün! Olduğunu duyunca ağlamaya başladım.” buyurur. (Sahihi Buhari, c. 4, s. 133 – 135.) O cennete hazırmıyız acaba!.. Kur’ana olan ölü bakışımızı terk ettiğimiz gün dirilişimiz olacaktır. Dirilt Ya Rabbi… Görüşünceye dek hoşça kalın dostça kalalım…
Yusuf ÇAKICI – Yalıhüyük / KONYA