İki Ölü Dirilirse Ülke Dirilir -2-

–    2 –
Rahman olan, Rahim olan, Melik olan, Kuddus olan, Selam olan, Yüce Allah (c.c.)’ın isimleriyle ikinci bölüme devam edelim inşallah…
Dostlar malumunuz insanoğlu nefsini neslini Allah ve Resulüne bağladıysa Rabbinin ve Resulünün kölesi olur.
Malumunuz çocuklarımız bizim için bembeyaz bir kâğıt gibi dünyaya gelir. Yani dünyaya gelen her çocuk İslam fıtratı üzerine cennetlik olarak dünyaya gelir. Bilahare ebeveynlerinin bu kâğıtlara yazacakları hayırlı amellerle, çocuğunun hayatına yön çizecektir. Çocuğun hayatına örnek olan akrabalar, komşular, arkadaşlar, çevre, basın ve yayın gibi daha pek çok şey çocuğa kötü şeyler söyleyebilir ki sakın buna müsaade etmeyelim. Çocuk sadece kulağına okunan ezan ve kametle değil gözüyle de terbiye alır. Yani duyduğunu değil, gördüğünü hayatına tatbik edip amel eder.  Evde namaz kılan anne-babasına namaz kılarak uyar, içki içen anne ve babasına içki içerek uyum sağlar. Hani ramazan ayında bile çocuklar büyüklerin oruçlu olduklarını görünce imrenip anne baba bende yarın sinle birlikte oruç tutabilirmiyim diye nezaketen izin alıp oruçlu olur. Değil mi? Öyleyse bir ziraatçı bahçesindeki ağaçları değişik fidanlarla aşılayıp güzel ve verimli meyveler alabilir ancak çocuklarımızda bizim için bir fidandır. Onlara dünya nizamı olan İslami, Kur’anı, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hayatını aşılamak lazım ki iyi bir insan, iyi bir vatansever evladı olsun yoksa hem hali ve hem de halimiz perişan olur. İsmi Ahmet Mehmet, Muhammet, Fatıma, Hatice Zeynep vs olsa bile fayda etmez… Öyleyse önce anne – baba iyi yetişmeli temelleri iyi olmalı. Cennete gitmeye mani olan günah virüslerinden uzak almalı. Biz Allah (c.c.)’tan çok uzak olsak da, Allah (c.c.) bize çok yakındır. Hiç şüphesiz kulun görevi tebliğdir, irşattır, hidayet ise Allah (c.c.)’a aittir.

İşte bunun için Rabbimiz Allah Teâlâ : “De ki: ” Benim ile sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir…”  (29/52 Kur’an Mesajı Meal Tefsir Muhammed ESED c.2.s.814)  Buyurmaktadır. Yani yaptığımız iyi ve kötü amellerimizin gizlisini açığını bilir taki derler ya zifiri bir gecede kara karıncanın kara taşın üstünde yürüdüğünü görür ya. Aynen öyledir…

Öyleyse İslam zahire hükmeder. Gizli olanı ancak Allah (c.c.) bilir ve hesabını O, sorar. Fakat açık açık batılın saflarında bulunup, haktan hakikatten uzak yaşayanlar apaçık bir hüsranda olduklarının bilincinde olmalıdırlar. Her ne kadar milattan önceki ‘benim kalbim temizdir’ sözünü söyleseler de. İtibar edilmez. Alınmaz… Fıkhı kaideler e göre:  Bir şey batıl olduğunda, onun hükmü altına giren şeylerde batıldır. Diyor Hayrettin Tanrıverdi.

Allah (c.c.)’ı en iyi açıklayan Kur’an, ikincisi ise Kur’anı hayatımızın her safhasına ilmek ilmek işlemek hayata geçireceğimiz. Rasülullah (a.s.v.)’in sünnetidir. Çünkü sünnetsiz bir islam anlaşılamaz, yaşanılamaz. Sünnetsiz bir islam kördür, topaldır. Yağsız, tuzsuz yemektir.

Allah ve Resulüne bağlılık görevini hiç şüphesiz eski eğitimciler öğreticiler kısacası âlimler hakkıyla ve fazlasıyla yaptılar. Hatta ileri görüşleriyle Allah ve Resulünden uzak bir hayat olduğu zaman verdikleri bazı mesajlarla bu günkü karanlıkların, her taraftan kötü kokuların geldiği, güneşin var olduğu amma eskisi gibi ısıtmadığı, ay’ın doğduğu fakat eskisi gibi aydınlatmadığı şu dünya hayatımızı yolumuzu aydınlatmaya devam etmişlerdir. (Allah onlardan razı olsun.) Eğer ‘O’(s.a.v.)’in yolundan gitmezsek, çoluğumuza çocuğumuza ‘O’ (s.a.v.)’in örnek hayatlarını hayatlarımıza tatbik etmek üzere anlatmazsak vebali başta benim olmak üzere tüm eğitimcilerindir.

Gökyüzü yıldızı bakın ne diyor: Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: ‘Ey müslümanlar topluluğu! Toparlanın  ciddi bir işle karşı karşıyasınız. Yolculuğa çıkacaksınız. Yolculuğa hazırlanınız. Zira yolculuk yakındır artık. Yolculuk için azık hazırlayınız. Çünkü yol uzaktır. Sırtınızdaki yükleri hafifletin. Zira yolunuzda engebeler ve yokuşlar vardır. Bu yokuşları ancak yükü hafif olanlar aşabilir. Ey insanlar! Kıyamete yakın zamanlarda çetin işler, zor zamanlar ve büyük korkular olacak.

Nihat Hatipoğlu şöyle anlatıyor: Rivayete göre; Hz. Huzeyfe (r.a.) anlatıyor: “ Peygamberimiz (s.a.v.)’i gördüm. Veda haccında ve Kâbe’nin örtüsüne yapışmıştı. Gözlerinden yaş boşalıyordu. Yanına yanaştım ve şöyle sordum. Ey Allah’ın Resulü! Neden ağlıyorsunuz? Allah sizin gözlerinizi yaşartmayacaktır. Ağlamanıza müsaade etmeyecektir. ‘O’ (s.a.v.) şöyle cevap buyurdu: Huzeyfe dünya tükenip gidiyor. Gün olacak sanki sen dünyada hiç olmamışsın gibi olacak. Sanki kıyamet yakınlaşmış gibidir. Dedim ki; Ey Allah’ı Resulü kıyametin yaklaştığının işaretleri nelerdir? Görüşünceye dek hoşça kalın dostça kalalım…

Yusuf ÇAKICI
Yalıhüyük/ KONYA

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
emoji-5
Emoji
İki Ölü Dirilirse Ülke Dirilir -2-

Bültenimize abone olun, yeni haberleri bildirelim.

Yalıhüyük hakkındaki yeni haberlerden haberdar olmak için ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yalıhüyük.com ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!